Saw-Oyun incelemesi


Çocukluk günlerimden hatırladığım topu topu iki korku-gerilim türünde film var, biri Freddy diğeri de Chucky. Herhalde bu iki film serisini de bilmeyen yoktur. Freddy filmlerinden sonra geceleri uyumakta zorlanırdım, Chucky filmleri yüzündense oyuncak bebeklerin yanına yaklaşamazdım. Herhalde 90'lı yıllarda çocukluğunu yaşayanların birçoğu benim geçirdiğim türden bir evre geçirmiştir. Ancak günümüzde artık korku-gerilim türünün de tanımı değişmiş durumda. Üstelik bu tanımı sadece bir film tek başına değiştirdi, "Saw" yani Türkçe adıyla "Testere". 2004 Ekimi'nde vizyona giren ve oldukça büyük bir gişe başarısı yakalayan film daha sonra da yapımcılar tarafından seriye dönüştürüldü ve 2004 yılından beri her yıl düzenli olarak seriye ait yeni bir film vizyona giriyor. Bu arada IGN'nin haberine göre Saw serisinin 9'uncu filmle birlikte son bulacağını da buradan serinin hayranlarına duyuralım. Neyse konumuza dönelim, şu ana kadar serinin 6 filmi yapıldı ve doğrusu büyük bir Saw fanı olduğumu söyleyemeyeceğim ancak Saw'ın dünyada belli bir hayran kitlesi olduğunu biliyorum ve bu durum oyun yapımcılarının gözünden de kaçmamış olacak ki biraz geç de olsa bizlere bir Saw oyunu sundular.

OYUN OYNAYALIM MI?
Aslına bakarsanız bu gecikmenin açıklanabilir nedenleri var. Oyunun yayıncılık hakları Brash Entertaiment'a aitti, ancak şirket maddi krize girdi ve projenin yayın haklarını Konami'ye devretti. Oyun Konami tarafından efsane serisi Silent Hill'ın veliahdı olacak şekilde yeniden tasarlandı. Oyun kökeninde yayıncı değişikliğinden kaynaklı olarak çok fazla bir değişiklik göstermedi ancak Konami projenin gelişimine etkide bulundu. Konami Saw'ı seriye dönüştürmek istiyor ancak bunun için öncelikli şartları elbette ki oyunun iyi bir satış başarısı yakalaması.

Saw'da yöneteceğimiz karakter ilk filmden hatırlayacağınız Dedektif David Tapp. Tapp kafasında fare kapanına benzer bir kasket ile uyanıyor ve bizim belli bir süre içerisinde Tapp'ın kafasındaki bu kasketi çıkarmamız gerekiyor yoksa her şey daha başlamadan biter. Oyun tek edilmiş bir akıl hastanesinde geçiyor ve oyundaki temel amacımız buradan sağ salim kurtulmak. Oyunda filmlerden farklı olarak yeni tuzaklar mevcut, ancak oyunun senaryo kısmında ve bu tuzakların tasarlanış evresinde ilk Saw filminin yaratıcıları James Wan ve Leigh Whannell doğrudan etkili olmuşlar. İlk Saw filminde Zep Hindle tarafıdan vurulan Tapp, Jigsaw tarafından bu terk edilmiş hastaneye getirilir ve yarası tedavi edilir. Ancak Jigsaw çıkardığı mermi yerine bir anahtar koyar ve bu anahtar hastanedeki diğer herkesin kaçması için muhtaç olduğu anahtardır. Bu yüzden de oyunda düşman açısından kıtlık yaşamıyoruz. Peki neden Jigsaw Tapp'ı kaçırdı? Elbette temelde ona yaşamın değerini öğretmek için, ancak oyun esnasında bulacağınız Jigsaw’ın ses kayıtlarıyla ve notlarıyla konunun daha da derinleştiğini göreceksiniz. Bununla beraber oyunda ilerledikçe Jigsaw hakkında da daha ayrıntılı bilgilere sahip olacaksınız.

Saw TPS görüş kamerasına sahip ve bulmaca çözmeye dayalı bir oyun. Bu bakımdan oyunun temposunun bir hayli düşük olduğunu söyleyebilirim. Örneğin oyunda dövüş mekanizması mevcut ancak bu oyuna öylesine adapte edilmiş izlenimi veriyor. Karakterimiz rakip saldırılarına karşı gard alabiliyor, ani saldırı yapabiliyor ya da güçlü veya hafif yumruklar savurabiliyor. Yani topu topu dört hareket. Elbette ki oyunun alanı düşünüldüğünde Tapp'dan Spiderman ya da Batman gibi türlü türlü kombolar yapmasını beklememiz yanlış olur, ancak dövüş mekanizmasındaki tempo biraz daha yüksek tutulabilirmiş. Örneğin siz bir yumruk vurana kadar karşınızdaki size bir iki tane vuruyor bile ve bu durum bazen seriye bağlanıyor, siz yumruk atmaya çalıştığınız halde sürekli darbe alıyorsunuz. Bununla beraber karşınızdaki rakibinizin yapay zeka yönünden bir hayli yoksun olması dövüş sistemindeki bir diğer kötü yan. Oyunda kullanabileceğimiz yaklaşık 20 farklı silah mevcut. Bu silahlar arasında beyzbol sopası, boru, neşter hatta koltuk değneği bile var. Bu tür silahların yanında yolumuzda ilerlerken ateşli bir silah ya da bomba bulmamız da mümkün.KARANLIK BAZEN AYDINLIKTIROyun bölümlere ayrılmış durumda ve her bölüm içerisinde çözmemizi gerektiren birçok bulmacayı barındırıyor. Ayrıca her bölümde Jigsaw tarafından tutsak edilmiş ve Tapp'in geçmişiyle bağları bulunan, kurtarmamız gereken bir de kurban oluyor. Ve tabi ki bu kurbanları kurtarmak için de bulmaca çözmemiz gerekiyor. Örneğin bir bölümde adamın birini demir bir raftan kurtarmamız gerekiyor. Ve yanlış her hareketimizle adamın vücudunda delikler açılmasına neden oluyoruz. Bu gerçekten oldukça kanlı bir sahne ve oyunun bu konuda filmlerin izinden gittiğini söyleyebiliriz.

Oyunda hızımızı kesmek içinde birçok tuzak bizleri bekliyor. Bunlardan birisi kapılara kurulmuş bubi tuzakları. Eğer kapıyı açarken istenilen tuşa basmazsanız tuzak devreye giriyor ve acı bir şekilde can veriyorsunuz. Bir diğeri ise etrafa saçılmış cam kırıkları. Tapp'ın ayakkabıları olmadığı için bu cam kırıkları da karakterimizin sağlığının azalmasına neden alıyor, ancak oyunda sağlık açısından pek bir problem yaşayacağınızı sanmıyorum. Ayrıca anahtar ya da sigorta gibi, yolumuzda ilerlememiz için kesinlikle ihtiyacımız olan bir takım araçları almak içinde kolumuzu iğnelerle dolu tuvalet klozetlerine ya da cesetlere daldırmamız da gerekebiliyor. Bu tür aksiyonlar esnasında görüntü x-ray moduna geçiyor kolumuzu daldırdığımız yeri yandan görebiliyoruz. Tapp’ın bu durumlarda belli bir dayanma kapasitesi oluyor ve bunu doldurmadan aradığımız cismi bulmamız gerekiyor. Ancak bu gibi durumlarda da kimsenin zorlanacağını sanmıyorum, çünkü sistem tasarım yönünden oldukça iyi işliyor.

Oyunda çözmemiz gereken ana bulmacaların haricinde mini gameler de mevcut. Bunlar da kilitli kapıları ya da dolapları açmaya çalıştığımızda karşımıza çıkıyor. Neyse ki bu gibi durumlarda herhangi bir sayaç yok da, rahat rahat hareket edebiliyoruz.

Gelelim oyunun olumsuz yönlerine. Çoğu zaman ne yapmanız gerektiğini ya da nereye gideceğinizi anlayamıyorsunuz. Oyunda harita sistemi mevcut değil, bununla beraber oyunun geçtiği alanlar birbirine oldukça benziyor. Çoğu zaman geçtiğiniz yerden daha önce geçmişsiniz hissine kapılabiliyorsunuz. Bu açıdan oyun kendini tekrar ediyor ve bir süre sonra sürekli aynı yerlerde dolaşmaya başlayınca canınız da bir hayli sıkılmaya başlıyor.

Oyunun grafikleri böylesi bir oyun için yeterli düzeyde olsa da çözdüğümüz bulmacalar haricinde çevre etkileşimine hiç önem verilmemesi oldukça göze batıyor. Oyunda bazı çatlak duvarları kırarak gizli odalara girebiliyoruz, ancak bunun haricinde başka hiçbir çevre etkileşimi söz konusu değil. Perdeler kıpırdamıyor, etrafta gördüğünüz fenerleri kıramıyorsunuz, hiçbir nesneyi yerinden oynatamıyorsunuz… Her şey yerine sabitlenmiş durumda ve sadece görüntüden ibaret.

Oyunda bir hayli karanlık bölüm var ve aydınlatma işlemini de ufak bir çakmakla sağlıyoruz. Ancak yapımcılar ışık oyunları üzerinde de fazla durmamışlar. Işığın fayanslardan yansıması güzel olsa da bunun haricinde görsel anlamda pek bir iyi yanı yok. Oyundaki patlama efektlerinin de üzerinde durulmadığı anlaşılıyor. Ne görsel olarak ne de ses yönünden. Yangın efektleri ise gerçeklikten son derece uzak ve her an sönecekmiş gibi görünüyor.

Oyunun en çok yetersiz kaldığı yön ise oyuncuyu yeterince içine çekememesi. Bunda şüphesiz oyun esnasında hiçbir müziğin çalmamasının payı büyük. Oyun esnasında özellikle müzik çalıp çalmadığına dikkat ettim ama sonuç negatif ya da çalıyorsa da varlığıyla yokluğu bir denebilir. Karanlıktan gelen uğultular ve ara sıra çıkan garip sesler, arka planda iyi bir gerilim müziği olmadan maalesef pek bir işe yaramıyor.

Oyunda yönettiğimiz Tapp karakterinin seslendirmesini ona beyaz perdede can veren Danny Glower yapmamış, ancak Jigsaw’ın seslendirmesinin Tobin Bell tarafından yapılmış olması belki serinin fanlarını biraz mutlu eder.

SONUÇ
Eğer canınız bulmaca çözmek istiyorsa ve serinin büyük bir hayranıysanız size bu oyunu tavsiye ederim. Çünkü oyunda son derece zekice hazırlanmış bulmacalar bulunmakta. Ancak oyun esnasında heyecan dolu anlar yaşamak ya da üst düzey bir tempo arıyorsanız Saw size göre bir oyun değil demektir.








Saw-Oyun incelemesi için “0 yorum” bulunmaktadır.

Bu Bir 'WebPlusBlog' Ürünü Olup Tüm Hakları Saklıdır®www.webplusblog.blogspot.com