Bilbo Baggins, o maceraya gitmeseydi…




Bu yazıda Hobit filminin içeriğiyle ilgili bir şey bulmayı umuyorsanız okumayın… Bu filme gidilir mi gidilmez mi ile ilgili bir yorum da yapmıycam sıcağı sıcağına. Eğer ki filmin kahramanı Bilbo Baggins ‘Yüzüklerin Efendisi’ türünden o maceraya gitmeseydi ne olurduyu merak ediyorsanız, buyurun;
Sevgili Baggins o maceraya gitmeseydi eğer;
Mütemadiyen evde oturup, şömine başında, pişirdiği leziz yemekleri yemeğe devam ederdi, kırmızı şarap ya da papatya çayı ile…
O çok sevdiği kitaplarını okurdu, ayağında şortu, üzerinde hakim yaka beyaz gömleği ve boynunda buz mavisi fuları ile…
Akşamüzeri evinin bahçesindeki banka oturur, gün batımını karşısına alır kahvesini yudumlardı güvenle, geçen dostların verdiği selamlar eşliğinde…
O maceraya gitmeseydi eğer, Gandalf’ın ‘’Bizimle gelirsen evini arkada bırakacaksın evet ama önünde kocaman bir dünya olacak’’ sloganının ne demek olduğunu asla anlamazdı.
Hayatı boyunca tutarlı bir kişilik sergilerdi ki sonuçta bir kere yola koyuldu mu yaşayacaklarının ardından asla aynı kişi olmayacaktı.
Baggins ne mi yaptı? Biraz da film gereği, korkup gitmediğine, çok kısa bir sürede pişman oldu. Ölüm sözleşmesini imzalayıp koşar adım yetişti kendinden bile olmayan bir türün vatan mücadelesine…
Ev iyidir, güvenlidir, sıcaktır kışın, yazın serin, bahçesi huzurludur, bizdendir, bizimdir ama hayatta atılması gereken adımlar, alınması gereken radikal diye tanımlanan kararlar vardır. Yola düşüp de saçınız bir kere bozuldu mu, işte o an özgürlüğün ilk duyumsandığı andır ve doyamazsınız o anın tadına. Yaşamın rengi tam da bu kararınızın ardında olabilir. Burada risk devreye girer. Karar verir yola düşersiniz. Risk çarkı dönmeye başlamıştır. Bu ne üniversite zamanlarında oynadığınız kutu oyununa benzer ne de risk alıp yola düşen iyilerin hiç ölmediği kahramanlık filmlerine… Ancak hayatta troller yoktur, acımasız Azog ilk savaşta gerçekten de ölmüştür. Sizin savaşınız önce kendinizi yenmekle başlayacaktır. Bunu başardığınızda ise bir sonraki etaba hazırsınız demektir.
Ya riski göze alır düşersiniz yola ya da oturup güvenli koltuğunuzda kahvenizi yudumlarsınız, sizin tercihiniz. Bu, 10 derste nasıl harekete geçeceğinizin dersi değil. Kurallara uyup oturursanız eğlenceyi kaçırırsınız. Bu toplum kurallarını ihlal edin propagandası hiç değil. Bu; Kendinizi keşfin, hayatınızın gerçeği olması gerektiğinin savaşı…

Bilbo Baggins, o maceraya gitmeseydi… için “0 yorum” bulunmaktadır.

Bu Bir 'WebPlusBlog' Ürünü Olup Tüm Hakları Saklıdır®www.webplusblog.blogspot.com